-Komedi yapmak istiyorum (Milliyet)

Oyunculuk eğitimi almasına rağmen şarkıcı kimliğiyle tanınan Rojin, tecavüze uğramış ve dayak yemiş kadın rollerini kabul etmediğini söyledi. Komedi yanının kuvvetli olduğunu belirten şarkıcının gönlünde sit – com’da oynamak var.

‘Yeniden’ adlı albümüyle karşımıza çıkan Rojin, 15 yıldır söylediği şarkılar ve albümleri kadar Kürt kimliğiyle de çok konuşuldu. Sahnedeki başarısıyla takdir toplayan ünlü şarkıcı kendi deyimiyle ‘ülkemizde Kürtçe müzik yapanların fazla olmayışı’ nedeniyle kimi zaman siyasi soruların hedefi oldu. Rojin’le kariyerinin başından beri kurduğu hayalleri, basının üzerindeki etkisini ve yeni albümünü konuştuk.

 Önce tiyatro eğitimi     almışsınız…
Tiyatro  ilk tutkum. Devlet tiyatrolarında birçok oyunda rol aldım, bir film dolayısıyla istifa ettim. Oynadığım diziler, reklam filmleri de oldu ama müzik hepsinin önüne geçtiği için bir türlü fırsat bulamadım oyunculuğa.

 Şan eğitimi almaya nasıl karar verdiniz?

Müzik  hep vardı ama biraz amatördüm. Bir klişe vardır ya ‘elinde saç fırçasıyla şarkı söyleyen küçük kız’; ben ayakkabı topuğunu da kullanırdım. Konservatuarda da şan derslerimiz vardı.

Bir filmde rol almak ister miydiniz?

Tabii, isterim. Ama gelen teklifler hep dram, tecavüze uğramış, dayak yemiş kadın rolleri oldu. Bu yöndeki teklifleri kabul etmiyorum. Sit – com, komedi oynamak istiyorum. Çünkü o yanım daha kuvvetli.


‘Tam bir kadın albümü’

Son albümünüz ‘Yeniden’in oluşum sürecinden bahseder misiniz?
‘Yeniden’, hayatın ve gerçeğin kendisini yansıtıyor. Her şarkıyı yüreğimin derinlerinden hissederek okudum. Her albümümde bu toprakların dilini okuyorum. Her ne kadar ülkemizde bir İngilizce aşkı varsa da dövenlerden çok sevenlerin dilini seviyorum. Halkın içinden, halkın duyguları, hisleri, ülkemizde yaşanan acılar ve  irdelenmesi gereken konular. İnsanlar acıları duymak istemiyor ama bunları yazmazsam ben olmam.

Bu dillerin hepsini bilmiyordunuz sanırım, nasıl çalıştınız?
Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım ve Rıdvan Akar’ın Azınlıklar dersinde herkez bir halkı anlatıyordu, ben de Çerkezler’i aldım. O kadar etkilendim ki, albüme bir de Çerkezce parça koymak istedim. Diğer dilleri de ana dili olan insanlarla çalıştım. Bu hem o dillere, halka saygı, hem de işinizi iyi yapmak açısından önemli.

Albümün kadınlarla ilgili bir tarafı da var sanırım.
Bir kadın albümü oldu. Film Mor ‘Hani Meral’ belgeseli yapmıştı. O belgeselde Meral’in hikayesi anlatılıyordu. Ayrıldığı eşi Meral’in yeni kurduğu hayata tahammül edemeyerek onu dokuz yerinden bıçaklıyor. O belgesel için bir şarkı yaptım, bu albümde de var, o gün Meral’in ağzından dökülen kocasıyla diyaloglarını yazdım. Özgecan’la bir dönüm olacak zannediyoruz ama erkeklerin önce kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor.

‘Yalan manşetlerle  canımı çok yaktılar’

Şimdiye kadar size hep siyaset soruldu, bu durumdan rahatsız oldunuz mu?
Siyasi soruların sorulmasının nedeni ülkemizde Kürtçe müzik yapanların fazla olmayışıydı. Ünlü Kürtler’in de Kürtçe’ye yanaşmamaları, Kürtçe müzik yapan sanatçıların genelde Avrupa’ya kaçmış ya da orada yaşıyor olmalarıydı. Ülkemde yanlış tarihi bilgilerle donatılmış insanlara yabancı ve yabani geldik. Kürtçe şarkıların masumiyetini ve dilin güzelliğini anlatmaya çalıştım. İlkler hep kurbandır, ben de bunun kurbanı oldum. Ama pişmanlık duymuyorum, güzel günlere kavuşmakta küçük de olsa şarkılarımın ve duruşumun payı olduğunu bilmek mutluluk verici. Adın Rojin; Kürtçe – Türkçe müzik yapıyorsun, dillerin günahı yoktur diyorsun ve halkının sorunlarını dillendiriyorsun. Nedeni buydu.

Basının üzerinizde nasıl bir etkisi oldu?
Çok canım yandı, her manşet bir faciaydı. Tam kasap et derdinde koyun can derdinde durumu o manşetle başarıyı istiyor ama senin durumunu düşünmüyor, etini koparıyor, parçalıyor. Bazen hiç söylemediğim şeyler manşet yapıldı. Mesela ‘Keşke Kürt olmasaydım’ diye manşet yapılmıştım. Hayatımın akışına ters olan bu cümle sürekli servis edildi. Çocuğum olmamasına rağmen “Çocuğuna kaçak dadı tuttu” mu demediler, “Nankör” mü demediler, beş dakikalık taziye konuşmasını tam sayfa röportaj bile yaptılar, saymakla bitmez. İnandıklarım uğruna sonuna kadar, ölümüne yürüdüm. Kendimle gurur duyuyorum. Müziğimin ülkemde her eve girdiği gün daha büyük mutluluk duyacağım.

Erbil’in Shakira’sı

Albümdeki 8 şarkının sözü ve müziği bana ait. Sağ olsun Pelin Batu şarkıları İngilizce’ye çevirdi ablam Selin İnal’la birlikte. Bu albümü ilk kez kendi yapım şirketimden çıkardım. Çıkış parçası ‘Ji Nü Ve / Yeniden’in klibi yayınlanmaya başladı.
İlk single’ı ve remix’i yaptım. Single çıktığında bölgedeki dinleyicimlerim “Yav bu kasetçi bizi kandırıyor kardeşim. Bir şarkılık CD olur mu?” demişler. Eğlenmenin dili, dini, ırkı yok. O yüzden inatla Kürtçe remix’lere devam ediyorum. Erbil’de 15 dakikada bir klip çıkıyormuş ve oradaki yabancılara “Aha bu da bizim Shakira’mız” diyorlarmış.
Kürtçe düet için çok müzisyenin kapısına gittim ama Türkçe ve İngilizce dışındaki dillere bakışları farklı. İngilizce okuyan biri düet çağrısında bulunsa koşa koşa giderler, bu toplumun iki yüzlülüğü.

‘Sosyal   medyada duygu   paylaşıyorum’ 

Twitter’da, Facebook’ta ve Instagram’da ‘Rojinofficial’ hesabıyla varım. Ama sosyal medyayı laf sokma, kin kusma aracı olarak kullanmıyorum. Şarkılarımı ve duygularımı paylaşıyorum.